“NLP den bir anekdot, sivil havacılık güvenliği ile ilgili.
Havayolu ile yurt dışına uçanlar, bazı havayolu şirketlerinin ve bazı devletlere yapılan uçuşların, bir takım güvenlik prosedürlerinden geçtiğini bilirler.
Bu prosedürü gerçekleştiren görevliler, bazı şüphe işaretlerini değerlendirir ve sorgularlar. Negatif sonuçlanan sorguda, amirlerine, yolcunun aranması teklifi ile giderler.
Bu şüphe işaretleri listesinin sonundaki madde, görevlinin sezgileridir. Bir amir kendisine, aramak talebiyle gelen görevliyi geri çevirebilir ve kararı değiştirebilir.
Bunun tek istisnası son maddedir. Bir görevli, “Ben böyle sezdim” diye geldiğinde hiç bir amir bu kararı değiştiremez”
Hepimiz zaman zaman, bir testte, soruyu bilmiyorsanız ya da emin değilseniz, ilk aklınıza geleni işaretleyin, söylemini duymuşuzdur.
Bu doğrudur. O ilk akla gelen şıkkın diğerlerinden farkı ve ilk akla gelmek sebebi, onun farkında olmadığımız bir yerde, bilinç dışı aklımızda, var olmasıdır.
Sezgilere bu kadar değindikten sonra, tekrar vizyon belirlemeye dönelim. Sezgileriniz, istekleriniz, belki zevklerinizden yola çıkarak önünüze seçenekler koydunuz.
Şimdi bu seçenek ya da seçenekleri, ‘Ne istediğini bilmek’ ya da ‘Sonuç çerçevesi’ dediğimiz yöntemle denetleyebilirsiniz. Sonuca göre artık başarı yolu sizin önünüzde.
Peki sizin misyonunuz nedir? Başarı yolculuğunun önemli bir unsuru da, bir misyon ifadesi belirlemektir.
Misyon sizin kimliğinizdir. Değerlerinizi içinde barındırır.
Hayata bakış açınızı, vizyonunuza yönelik hareket tarzınızı slogan formatında ifade eder. Misyon ifadesi için, belki tüm bu söylediklerimden yola çıkarak, kısaca “Sizi motive eden siz” diyebiliriz.